7 Şubat 2014 Cuma

Pasaport

Bir şey bir kere olursa, bir daha olmaz diye geçin. İki kere olursa, kesinlikle üçüncü defa olacaktır.

İstanbul'dayız, aralık 2013. Erasmus programıyla ülkemize gelmiş bir arkadaşımın oturma izni ile ilgili bir işi var. Bizim polis, gelirken yanına bir Türk al demiş. Bende ricaya karşılık verdim. Yabancılar şubenin yolunu tuttuk. Arkadaşın çantada kocaman bir dosya, Avrupalı titizliği ile her şey düzenlenmiş, imrenilecek bir dosya.

Dosyada eksik belgeyi geç, çıktı hatasından eksik çıkmış harf bulamazsınız. Bu düzene rağmen, o çantada olmayan bir şey var. Pasaport.

İsfahan'dayız. Önünde durduğum binanın tabelasında tanıdık bir yazı var. Pasaport ve yabancılar merkezi...

Bizi buraya şehir merkezindeki turist polisi gönderdi. Gönderdi dediysem, elimize bir adres tutuşturdular, buraya gideceksiniz dediler. Kağıtta adres farsça yazıyor, arka tarafında bir Kuran suresi İngilizce yazıyor. İşiniz Allah'a kaldı demenin bin bir yolundan biri olsa gerek.

Yanımda arkadaşım Memik var. Bir kaç gün önce, ona götünü kaybet, pasaportunu kaybetme demiştim. Götünü kaybetmedi.

Adını latin harfleri ile yazamayacağım bir galaktik sistemin merkez gezegenindeyiz. matemematiğimin yetmeyeceği kadar rakam içeren bir galaktik yıldayız. yanımdaki deli ile bir süre önce tanıştım. deli olmasına rağmen, o benim bu evrendeki bana en yakın kişi. 

Dünya zamanı ile on bin yıl öncesini hatırlamanın kaç yolu vardır bilmiyorum. Benim için bu hafızayı mümkün kılan, on bin yıl öncenin zaten dün olması. Güney kutbuna yaptığım gezide, buz dağından denize düştüm. Bu benim için dün, beni hayata geri döndürenlere göre 10.000 yıl önceydi.

Buz Adam Ötzi'yi duydunuz mu? İşte ben onun insanlarca değil, uzaylılarca bulunan versiyonuyum. 

Arkadaşımın hikayesini bilemiyorum. O benden önce kurtarılmış, dünün aslında binlerce yıl geride kaldığını kabullenememiş. Sonuç olarak delirmiş.

İstanbul'dayız gene. Pasaportunu evde unutmayı başarmış titiz arkadaşım ile emniyetin kontrol kapısındayız. Çok salağım, çok salağım diye sayıklıyor. Sonucun belli olmasına rağmen, defalarca çantasını arıyor. Eh bende hava almış oldum diye düşünüyorum.

Bir polis memuru, hayırdır diye soruyor. Durumu anlatıyorum. Bilmeyenler için bilgi vereyim, kimliğiniz olmadan, o noktadan ileri gidemezsiniz. Emniyetin içine giremezsiniz.

Arkadaşımın işinin ne olduğunu hala bilmiyorum, bildiğim şey, bu işi halledebilmek için iki ay önceden randevu almış olduğu. Ve ülkede bir iki ay daha kalmayacak olması.

Polise durumu anlatıp " ne yapabiliriz?" diye soruyorum. "Bir güzellik yapalım diyor." Pasaport hariç tamam olan belgeler bakıyor ve bizi içeri alıyor.

İçeride polisler dışında Türk yok gibi bir şey. Suriyelilerin işgali altında bir emniyet.

Ne arkadaşım, ne ben nereye gidip ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Toplamda 5 dil konuşabiliyoruz, ancak bu dillerin arasında Arapça yok. Soru soracak bir danışma bile yok.

İsfahan'dayız. İçeri girmek için yapmanız gereken tek şey, kameralı telefonunuz teslim etmek. Ve çantanızı aramalarına müsaade etmek. İçeride bir danışma yok. Ve bu sefer sadece iki dil biliyoruz. Şaşılacak şey, ikisi de işe yarıyor. Aralarında Farsça olmamasına rağmen.

İnsan soyu tükendikten, dünyada yaşam bittikten, güneş patladıktan ve galaksimiz yok olduktan sonra bile değişmeyecek şeyler var. Evrak işleri gibi sıkıcı şeyler, asla değişmeyecekler. Konuşmamıza gerek kalamayan zamanlarda bile. 

Arkadaşım deli olduğu için, zihnini okuyamıyorlar. Dünyalı bir göçmen olduğunu, soyunun son iki örneğinden biri olduğunu bildikleri halde, evrak işleri için sormaları gerekenler var. Görmeleri gereken şey, zihni, bir nevi pasaportu.

İstanbul'da, Yabancılar Şube'de, İngilizce bilen memur yoktu. Türkçe soruları arkadaşıma İngilizce sordum.

İsfahan'da Türkçe bilen tek memurun yetkisi yoktu. Yetkili olanlar İngilizce biliyordu. İngilizce soruları, arkadaşıma Türkçe sordum.

Arkadaşımın, tek türdeşimin bir zihni yoktu, sihnimde canlanan soruları İngilizce sorup cevapları zihnen ilettim.

Biri hayali olan bu üç olayda da, bir teşekkür bile alamıyorum. Pasaportu olmayan kızın işlemlerini yaptırdım. Pasaportu olmayan Memik için bir günümü ziyan edip, İngilizce rapor yazdım. Zihni olmayan arkadaşım için göçmenlik sağladım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder