9 Şubat 2014 Pazar

Ağıt

Soğuk taşa oturursanız, götünüz üşür. Ben götünü sıcak tutmaya dikkat edenlerdenim. Ama buz gibi taşa oturdum o gece.

Ne dediğini anlamıyorum. Bilmediğim bir dilin sözlerini ile söylüyor ağıtını. Konusunu bile bilmiyorum. Aşk acısı mı, evlat acısı mı, kaybedilen bir dost yada babaya mı yakılıyor bu ağıt? Temellendirebileceğim hiç bir fikrim yok. 

Buz gibi taşa oturup, dinliyorum ağıtı. Kelimeler ne diyor? Ne önemi var ki? Ben hiç bir kelimeyi anlamadım, size de bu yüzden kelimeler ile anlatamam o ağıtı. Sadece gözlerinizi kapatın, bilmediğiniz bir dilde, çıplak insan sesi ile bir ağıt dinleyin. 

Bir iki farklı ağıt yakıldı o akşam. İsfahanda, Kaju Köprüsü'nün altında...

Sonra ağıt yakanlar aniden kaçıştı, yanımda duran bir İranlıya ne olduğunu sordum, "polis geldi" dedi. 

Ağıtlar acı yüklü, hayat ise daha acı. Ağıt yakmak bile yasak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder