24 Şubat 2014 Pazartesi

Komik

"Neden sürekli şaka yapmaya, komik olmaya çalışıyorsun?"

Peki bu soruyu bana neden hiç tanımadığım biri soruyor lan? Yahu meraklı adamım ben. Her şeyi sorar, sorgularım da, kendimle ilgili en önemli durumlardan birini nasıl bu kadar göz ardı etmişim lan?

Abartmıyorum, uzayda yaşam ile ilgili 300 sayfa kitap yazabilirim. Çok düşündüm ben bu konuyu. Ne bana ne astroloji bilimine bir faydası olur ama gene de yazabilirim yani. 

İzafiyet teorisine göre cinleri maddeleştirmişliğim var. Tek başıma da yapmadım, bir grup deli ile beraber lisede bunları konuştuk. 

Evden minibüse yol kaç adım diye saymışlığım var. 

Kedi kep mi dört ayak üstüne düşer? 

Lan ne bana, ne bir başkasına faydası olacak bilgilerin peşine düştüm hep, bir kere bile kendimi kurcalamak aklıma gelmedi. Sözde hayat felsefem "kendini tanı"mak üzerine kurulu birde. Neden üzgün olduğumu çok düşündüm de, bir kere bile neşemin peşine düşmedim. e gerek yok ki, insan neşeliyken bunu kurcalama ihtiyacı duymuyor. Altta yatan tehlikeleri göremiyor. 

Bakın, benim bir kıyamet teorim var. (Teorinin saçmalığını geçtim, bir teorim olması bile saçma değil mi lan?)

Şimdi dünyanın berbat bir hale geleceği ve bu nedenle tanrıların insanları cezalandırmak için bir felaket yollayacağı, kıyamet mitinin temelini oluşturuyor. Ancak insan gibi, toplumda ters giden şeyler felaket boyutuna erişince hızla tedaviye ihtiyaç duyar. yani berbat yapılarımız bizi rahatsız ettikçe, istesek de istemesek de bunu tedaviye başlarız. Büyük ihtimal ile de başarırız. 

Toplumlarda bağırsak temizliği yapar, kendini arındırmaya çalışır. Pis kanın akması gibidir bazen, bazen bir devrimdir, yıkıp baştan kurmaktır. Bazen farklı bir topluma teslim olmaktır. İşlerin berbat bir hal aldığı tüm toplumlar bir şekilde evrilmek durumunda kalır. 

İşte bu nedenden kıyamet her şeyin berbat olduğu anda değil, her şeyin mükemmel olduğu anda gelecektir. İnsanlar genel anlamda o kadar kusursuz bir topluma ulaşacak ki, çürümeyi göremeyecekler bile. Yozlaşma sıradan ve normal sayılacak, belki de geçerli etik olacak. İşte kıyamet, görüntüde her şeyin mükemmel olduğu bu anlarda gelecek.

Kişisel kıyametler de berbat anlarda değil, mükemmel olduğumuz anlarda gelir. 

Belki de tam da bu yüzden neşeliydim. Görüntüyü kurtarmak için, altta kalanları gizlemek için. Ne ben, ne bir başkası hoşlanır altta kalanlardan. Ancak hataları, çürümüşlüğü kabullenmeden, değişimi de bulamıyor insan. Bu nedenle kendime ufak çaplı bir kıyamet yaratmak zorunda kaldım. Yeniden doğmak için, bana iyi gelenleri yıktım. Kişisel kıyametim, kişisel kurtuluşum. 

Şimdi yazmabilmek ne hoş bir duygu. Tüm karamsarlığımı akıtabiliyorum. İçimde patlatacağıma, dışa vuruyorum. Kendi çürümüşlüğümü, üzüntümü, korkumu görebiliyorum. Belki bu sefer, neşeyi başka bir şeyi gizlemek için değil, neşe olduğu için yaşarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder