10 Mart 2014 Pazartesi

Kumarbaz

"Abi" diyor, "boş ver İran'ı falan. Sen benim yanıma gel. Bak felsefe basit, "new bets""

Ne kadar iyi niyetli bir yaklaşım. Bu konuşma ben İran'a kaçmadan önce yapıldı. Böyle iyimser bakan adam kuzenim. Abisinin haline üzülüp yardım etmeye çalışan insanlardan sadece biri. Ama yardım etmeye çalışmak ile yardım edebilmek arasında büyük fark var. Artık niyetlerin değil sonuçların önemli olduğunun farkındayım. 

Bazı insanlar, kumar oynarken her eli ilk el olarak görürler. Aslında yapılması gereken de budur. Ancak bunu başarmak her babayiğidin harcı olmuyor. Benim gibi olanlar, çoğunluğu oluşturanlar, kasanın en sevdikleri, 90'lı yıllarda kumarhane önünde intihar edenler, kısaca doğru olanı başaramayanlar var. Ben her el, bir önceki eli düşünüyorum. eğer kayıptaysam, kaybımı telafi etmek için oynuyorum. Eğer kazançlıysam, zaten kazançlıyım deyip daha büyük oynuyorum. Sonun da hep kasa kazanıyor.

Elbetteki kumar oynamıyorum. Sonuç belli. Kesin kayıp. Ayıcık yakalama makinelerine haftada 20 tl falan kaybeden adamım. Bir de pokere başlasam donu kaybetmek en iyi ihtimal. Donun içini kaybetmek en muhtemel ihtimal. 

Hayatta da böyle oluyor. Her gün yeni eller dağıtılıyor. Kimileri daha önce oynadığı bir kart eline gelene kadar geçmiş eli hatırlamıyor bile. Doğru olanı yapanlar onlar. Kimileri de, her el eline gelen kağıtlara küfrediyor, ne olurdu geçen el bana gelsen diyor. Kimileri ise, her eli aynı görüyor. O ilk elde kadarini kilitlemiş oluyor. Kazandıysa, kaybedene kadar oynuyor. Kaybettiyse, kazanana yahut bitene, tükenene kadar... Her eli tek bir el olarak görüyorlar. Kaderleri şansa kalıyor.

Yeni eller dağıtılsın. Oyun devam ediyor. Her kayıp, bir sonraki kazanca gebe kalsın. Oyunlar hiç bitmesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder