20 Mart 2014 Perşembe

Kitle Sevişme Araçları

"Bayan arkadaş arıyorum." Aslında bu cümleyi kurmamda hiç de garip bir durum yok gibi. Garip olan, cümleyi şu anda değil, 20 yıl önce kurmuş olmam. 

Kitle iletişim araçları, insanları seviştirme araçları haline gelir. Ölüm kadar kaçınılmaz bir durum bu. Ben söz konusu cümleyi rastgele bir telsiz kanalına söylüyorum. Beş yaşındayken bu şekilde sevişmeye çalışan insanlar olduğunu nereden bildiğimi lütfen sormayın. Cevabım yok çünkü.

Tele-text  hayatımıza televizyon rehberi, spor sonuçları gösteren bir alan olarak girdi. Bir kaç faydası daha vardı galiba. Yıllar sonra, internet çıktıktan sonra, ne oldu bu ortam diye baktım, sadece bayan arkadaş arama mesajları ile doluydu. Uydu kanallarında sadece bu amaca hizmet eden kanallar bile var. Numaranızı falan yazıyorsunuz, numaranız ve mesajınız alt yazıda geçiyor, üzerine para ödüyorsunuz. Evet, siz kesinlikle delirmiş olmalısınız.

Mirc, internetin ilk Esra Erol'u... Sahte Sinemlerin, sahte Nilsuların gençliğinin son demlerini oynayan adamları maymun ettikleri yer. Ah aslında insanlıktan daha çıkmadık, o sonra olacak. Mirc sayesinde ilk internet evlilikleri yapıldı. E tabii bu evlilikleri Sinem yada Nilsu yapmadı, onlar daha 13-14 yaşındaki Mahmut'u. Evlenenler şişman Zeynep ile evde kalmış kız kurusu Fatma oldu. Kocaları da internetin kazığını ilk yiyen adamlardı. Neler umdular, ne buldular.

Mirc sayesinde sevişip evlilikten paçasını kurtarabilmiş kaç kişi vardır? Cevabım yok.

İCQ, sevişmeyi uluslar arası seviyeye taşıyan ilk mesajlaşma sistemi. Tabii çoğu kişi sadece Ugandalı arkadaş bulmakla kaldı. Belki sevişemediler, ama Mısır'da Tarkan dinlendiğini öğrendiler. Sevişebilmek hala belli bir yaşın üstündekilerin tekelindeydi. ICQ'da pek çok evliliğe vesile oldu. Bu sefer umulan ile karşılaşılan daha yakındı, çünkü MIRC'in aksine ICQ karşınızdakinin resmini görmenize olanak veriyordu.

Sonra MSN mesajlaşma servisi geldi. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Sevişme yaş sınırı MSN ile yasaların izin verdiğinin altına çekildi. Artık ergenlerin hayatında sürprize yer yoktu. Abilerinin acı kaderini onlar yaşamayacaklardı. Çünkü artık CAM vardı. CAM açsana vardı, sanal seks vardı. Kamerası olmayan kadınlar "sanalını yapmayan gerçeğini de yapmaz" anlayışıyla direk potadan çıkarıldılar. Pek çok insan bekaretini MSN ile kaybetti. Nereden biliyorum sormayın. Ama bu sefer cevabım  da var.

Ve Hİ5, NetLog, ve türekleri. Facebook öncesi dönemin efsaneleri. Artık birileri ile tanışmak çok kolay. Sevişilecek insanlar sadece arkadaş çevresi yada çevrenin çevresi değil. Artık bütün il hatta ülke sizin çevreniz. Küreselleşme böyle bir şey. Bu siteler sayesinde kameralı telefon satışları patladı. Herkes kendi fotoğrafını fotoşoplamayı öğrendi. En iyi fotoğraflar için şehrin çeşitli manzaralı yerlerine gidildi. Bu sitelerde tanışıldı, MSN'de muhabbet koyulaştı. Sonra cep telefonu falan, sonra? Sonra "arkadaşın evi boş gelsene :)))" mesajlarına sıra geldi. Bu devirde en çok evi boş olan o arkadaş sevişti. Çünkü herkesin ona ihtiyacı vardı.

Ve Facebook... Tüm diğer sitelerin celladı olan o acımasız canavar. Üvey kardeşi Twitter ile birlikte ortamı kasıp kavurdular. Devir hala onların devri. MSN'i katleden Facebook'un anlık mesajlaşma servisi oldu. Twitter şekil yapmanın en kolay yolu oldu. Artık her şey bu ikisi üzerinden dönüyor.

Ha bir de sözlük olayı var. Ben o ortamı pek bilmediğim için yorum da yapamayacağım. 

Cep telefonlarını unutmadım. Özellikle akıllı olanlarının çıkışı ile birlikte internetin neredeyse bilgisayar kadar ev sahibi oldular. Şöyle bir örnek vereyim, bu blogu okuyanların %30'u falan telefon ile giriş yapıyor. Nereden mi biliyorum? Kontrol paneli diye bir şey orada gösteriyor lan. Öyle sır falan değil bu.

Cep telefonlarının zinayı arttırdığı zaten yılda bir iki kere gazetelerde haber olur. Akıllanınca daha da kolay hale getirdiler. He bu arada MIRC ile evlenenlerin çoğu cep telefonu sayesinde eşini aldattı ve boşandı. Teknoloji birleştirdi, teknoloji ayırdı. Haşa veren de alan da teknoloji desek yeri.

Başa dönersek, bayan arkadaş bulamadım. Telsizden hiç cevap gelmezdi. Bir gün, artık nerenin kanalına girdiysem dayının biri "napçan lan bayan arkadaşı" dedi. "Arkadan olicim" diye geveledikten sonra direk kapadım telsizi. Daha da elime almadım. Çok merak ediyorum, telsiz sayesinde bayan arkadaş bulup sevişmeyi başarmış bir usta var mıdır? Vardı ki millet deniyordu. O abilerimi bulsam yemin ederim ellerini öpeceğim.

Bak az kalsın Chatroulette'i unutuyordum. İşte erkeğin insanlıktan çıktığı yer burası oldu. Sahte kamera programı ile sapığa kendisini parmaklatabildiğiniz bir yer burası. Gerçi ben bir tane Letonyalı hatunla baya saatlerce muhabbet etmiştim. Oluyor bazen öyle, şans yüzünüze gülüyor. Dur Facebook'tan bir mesaj atayım, belki Türkiye'ye gelir bu ara. Ya da ben giderim oralara, ne olacak yani?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder