6 Nisan 2014 Pazar

Sineksel

Evdeki kedimle iki konuda yarış halindeyiz; uyumak ve sivrisinek katletmek. Uyuma konusunda ne kadar uğraşırsam uğraşayım, kedimi geçmekte pek başarılı olamıyorum. Hayvan günde 18 saatte yakın uyku çekiyor, ben 12 saatten sonra istesem bile daha fazla uyuyamıyorum. Depresyonun en sancılı günleri dışında, kedimi bu konuda hiç geçemedim. Sivrisinek avlamaya gelince, işte o konuda kedimden bile iyi olduğumu söyleyebilirim. 

Az önce sezonu açtım. Bilgisayarımın ekranı önünden alçak uçuş yapan bir sivrisineği sol elimle yakalayarak öldürdüm. Tek hamlede canını aldım. Bakın, can almaktan bahsediyorum. Ne kadar rahat yazıyorum, ne kadar rahat okuyorsun. Sivrisinekler o kadar küçük yaratıklar ki, onları öldürünce can aldığımızı bile hissedemiyoruz. Bu yaratıkları daha iyi öldürdüklerinin reklamını yapan, adı sinek-savara çıkmış seri katliam gazları var. Hitler insanları gaz odasına attı diye yıllardır lanetleniyor, ama sivrisinekleri öldüren gazlar reklam ile satılıyor. Her eve giriyor. ekonomide yer ediniyor. Mesleği daha çok sinek öldürecek gazlar icat etmek olan bilim adamları var. Tüm bunlar var da, nedense kimseye garip gelmiyor bu. Bizim sivri sinek öldürme hakkımız var diye düşünüyoruz. 

Kedim sivrisinek öldürdüğünde onu yiyor. Ben ise gidip elimi yıkıyorum. (yalan, aslında üzerime silip geçiyorum) Hayvan aç olmasa da, doğası gereği, gördüğü sineği avlıyor. Bir daha ki yemek ne zaman belli olmaz diye bir doğası var galiba. Aslında hep aynı saatte gelip yemek istemeyi de biliyor, ama ne yapsın, arada tatlı yemek onun da hakkı. Peki biz neden bu sinekleri avlamaya bu kadar meraklıyız? Çünkü, insandan sonra bu gezegende en çok insan öldürmüş hayvan, dolaylı olarak da olsa, sivrisineklerdir. Her türlü virüsü insandan insana bulaştırma yeteneğine sahip bu canlılar. Gerçi elinde Raid ile yatağının altındaki sineklere toplu katliam uygulayan teyzelerin bundan haberi yok, ama olsun. Sivrisinekler katildir. 

Şimdi bu kadar sivri sinek avlıyoruz, ama bir sokak köpeği zehirlendiği zaman ortalığı ayağa kaldırıyoruz. Gerçekten iki yüzlü bir ırkız biz. Satanistler vardı bir ara, hala varlar mıdır bilmem. Bu adamlar/kadınlar tapınmak amaçlı olarak kedi kesip kanını içerlerdi. İşi bakire kurban etmeye kadar götürmeseler, pek de fark edilmeden yaşar giderdi onlar bu ülkede. Neyse, bu adamlar kedi kesiyor falan diye ortalık ayağa kalktı, millet siyah tişört giyen her uzun saçlı metalciye satanist gözüyle baktı. Yahu, hani laik bir ülkeydi burası? Adamın dini inancı kedi kanı içmek olamaz mı? Yahu ülke olarak en sevdiğimiz şey, hinduların tanrılarını mideye indirmek. E bizde kurban bayramı var. Et obur yaşam tarzımızı yedi düvele bayram ile ilan ediyoruz. Satanistler iki güzel gözlü kedi kesince, hönölölö diyoruz.  Tüm gece sivrisinek zehirleyen bizler, mahallede bir köpek zehirlenince ortalığı ayağa kaldırıyoruz. Bence bir iki yüzlülük var burada. 

Aslında daha örnekler çoğalır da, kedi geldi, kucağımda uyuyor, rahatım kaçtı. Gidiyim bende uyuyayım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder