9 Nisan 2014 Çarşamba

Evlilik

Yaş ilerledikçe, evlenen arkadaş sayısı da artıyor. Özellikle kız arkadaşlar birer birer hayatlarını başkaları ile birleştiriyorlar. Sanki tabakhane bok yetiştirecekler... 

İnsanın evlenmesi olayı bana her zaman garip geldi. Hayatımın hiç bir evresinde "evlenirim" falan diye düşünemedim. Kendimi bir koca olarak göremediğim içindir belki. Evet, iyi bir sevgiliydim hep. Öyle hediye almaz, ufak sürpriz falan yapmazdım ama hiç bir ihtiyaç anında yalnız da bırakmazdım. Zor anlarda elimden geldiğince yanında olurdum. Bir hata yaptığım zaman, affedilmek için kendimi paralardım. Boş boş can sıkmazdım. Bence iyi sevgili denilen şey böyle bir şey olduğu için, kendimi iyi bir sevgili olarak görüyorum. Ama asla bir koca olarak göremiyorum. Çünkü, koca olunca hem kocası olduğun kadının, hem toplumun senden beklentileri artıyor. 

Bir kere kafadan evlilik iki kişi arasında olmuyor bu toplumda. Evlendiğin insanın ailesi ile de evlenmiş oluyorsun. Annesi babası senin hayata bakışına karışma hakkını kendilerinde görüyor. Ben kendi anne babamın bana karışmasını istemeyen adamım. Bir de daha düne kadar beni tanımayan insanların, sırf kızları ile evliyim diye bana karışmalarına hayatta izin vermem. Gelip bana bir şey demelerine gerek yok, karıma bile "ya şu konuyu ne yapacak o" deseler, ve ben bunu duysam, cinlerim tepeme çıkar. Sana ne lan? Sen mi getirdin beni bu yaşa kadar da sen karışıyorsun. Anam mısın, babam mı? 

Zaten bizim toplumda en uyuz olduğum olaylardan biri bu. Evlenince, kocanın yada karının anasına babasına "ana, baba" demek. Ya benim oğlum ya da özellikle kızım olsa, ve evlenince benden başkasına baba dese, "bir daha bana baba deme" diye tafra yaparım. Ben besleyeyim, büyüteyim, bir yaşa getireyim, sonra bu süreçlerden hiç geçmemiş, pezevengin teki, sırf çocuğu benim çocukla evlendi diye, benim çocuğumun ona baba demesini istesin. Severim öyle kültürü ben. Tersi de geçerli, bana da, sadece çocuğumla evli diye kimse baba demesin. Ne saçma bir şey bu ya? "Hiç mi babana saygın yok evladım" derim. Bilen bilir, gelin damat dinlemez, rencide ederim. Bu ne sahte samimiyettir, bu ne dostlar alışverişte görsüncülüktür. He bir babalık yaparım cidden, ama gerçekten ve gerçekten önemli bir şey olmalı, daha önce babasının bile ona yapmadığı bir şey, o zaman desin. Ama beni kendi babası yerine koyup, en az babası kadar seviyorsa desin. Yoksa sonu belli, rencide derim. Ha benim çocuk aynı nedenden birine baba derse, kendimi vururum herhalde. Zaten bu sebepten ben çocuk falan da yapmam, birini benden çok sevecek diye korkarım. 

Bir de şey var bak, anaya ana, babaya baba diyorlar, sonra bir şeyler falan oluyor, çiftimiz boşanıyor, zaten hiç sevmezdim o kadını, adamı, oluyor. Aynısı aile içinde geçerli, kızım oğlum derken bir anda şırfıntı, pezevenk oluyor gelin damat. İşte benden bu sahteliği beklemeyin. Sen bizi arkadaş olarak görmüyorsun diyen insanlara tek cevabım, "siz benim değil, onun arkadaşısınız, bu yüzden size arkadaşım demem." olurdu. Ne oldu, öküz öldü, ortaklık bitti. Biri bile bir kere olsun nasılsın demedi. Sieyin lan. 

Zaten bir gün evlenirsem, sırf çocuk için evlenirim ya. Çünkü başka türlüsü bana saçma geliyor. Şimdi evleniyorlar, e peki çocuk diyince "daha erken, dur bakalım önce bir bakacağız beraber oluyor mu diye?" Lafa gel çay demle. Ya maden kuşkunuz vardı neden evlendiniz? He maddi durumumuz çocuk yapmaya el vermiyor de, canımı ye. Ama önce bir durumumuza bakacağız ne demek? Deki, bir süre evliliğin tadını çıkaracağız, gene anlamam. Evliliğin tadı ne ola ki diye düşünürüm. Lan zaten beraber gezdiniz tozdunuz, birlikte tatile çıktınız, yurt dışına çıktınız, bir süre aynı evde bile yaşadınız, daha neyin tadı bu? Evde oturup evlilik cüzdanınızı izliyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Siz bekarken daha çok gezip tozardınız. Nasıl bir zevk anlayışınız var arkadaşım? 

Hem ben insanların sadece Facebook'tan fotoğraf paylaşmak için falan evlendiklerinden şüpheleniyorum. Birden her taraf gelinlikli fotoğraf dolmaya başlıyor. Bazılarının paylaşımları aylarca sürüyor. Düğünden, nişandan, sözden, kınadan, paylaştıkça paylaşıyorlar. Bütün dünya görsün, evde kalmadım, evlendim demek istiyorlar herhalde. Bir kaç tanesi ikinciye evlendi falan sandım, kontrol ettim hala ilk evliliğin fotoğraflarıymış. Onunla birlikte evlenmiş olan bir kaç çift boşandı bile, bu hala fotoğraf paylaşıyor. Bir çocuğum olana kadar, paylaşabileceğim en iyi şey bu, falan mı demek istiyor ne yapıyor, anlamadım. 

Bir de yeni olduğunu sandığım bir trend var, evlenip, düğünü sonra yapmak. Yani nikah ocakta, düğün haziranda. Sanırsam önce bir deniyorlar, evli olabiliyorlar mı diye, sonra düğün yapıyorlar. Anlaşamayacaksak boşuna düğün masrafı yapmış olmayalım mı diye düşünüyorlar nedir? Yada nikahı şimdi yapalım, takı taksınlar, düğünü altı ay sonra yapalım, kafaları karışsın gene takı taksınlar falan diye mi düşünüyorlar nedir? Eğer bu iki nedenden biri değilse, ruh hastası bu insanlar. Düğün yapacak durumumuz yoktu, altı ay sonra mı yaptık, falan diyorlarsa, e altı ay sonra evlenseydiniz. Ne oldu, dayanamadınız mı? Düz duvara tırmanma durumu falan mı vardır? Bunca zaman beklediniz, bir altı ay mı dayanamadınız. İstem dışı gebelik dışında anlamam mümkün değil bu durumu. O zaman da altı aylık hamile bir kadının gelinlikle göbek atmasını anlayamam, çocuk kesin düşer. 

Tekrar kendime dönersem, ben evlenmem herhalde. Şimdi böyle diyorum, ama çocuk isteği çok fazla artmaz ise, evlenebileceğimi sanmıyorum. O zaman da dürüst olur, çocuk için evleniyorum  diye kimle evlenmeyi planlıyorsam ona söyler, başlamadan evliliğimi bitiririm. Çünkü bunu duyan benle evlenmez, kabul edene de benim saygım kalmaz. Çok enteresan bir cevap gelmediği sürece evlenmem yani. Öyle bir cevap gelirse de, zaten çocuk için evleniyor olmam. Karışık değil mi, zaten ben de karışık bir kafa var, o yüzdendir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder