23 Nisan 2014 Çarşamba

Bulmaca

Bildiğiniz bağımlı oldum, günde iki üç ayrı gazetenin bulmacasını çözüyorum. Sürekli soru cevaplandırmaktan, kafamda kendi sorularımı oluşturmaya başladım.

Halk dili diyorlar ya, o hangi halk? Ben kont falanım da haberim mi yok? Ben hayatımda hiç ağabeyine "aka" diyen insan görmedim. Bu halk dili, Latince, Akadça gibi ölü bir dil falan mı acaba? Günümüzde benim diyen filologlarca bilinmeyen, sadece ve sadece bulmaca yazarlarınca bilinen bir dil. Başka bir açıklama bulamıyorum duruma. Nineye "ebe" diyen birini görürsem, böyle bir dilin gerçekten halk arasında konuşulduğuna ikna olacağım. Aksi taktirde kuş dili, parca gibi bir dil muamelesi görmeye devam eder benden. Aslında gizli bir tarikatın yada istihbarat örgütünün şifreli dili falan diye de şüpheleniyorum ama, malum böyle şüpheleri internetten dillendirmemek gerek.

Bulmaca yazarlarının tamamı eski gemicilerden oluşuyor galiba. Her bulmaca en az iki üç denizcilik sorusu olmasının başka bir açıklaması yok. Bu adamlar gemilerde çalışırken boş zamanlarını halk dili gibi diller yaratmakla, kelimeleri yan yana yazıp kare yapmakla falan uğraşıyorlar, bulmaca olayı böyle ortaya çıkıyor. Boş zaman insanı deli eder, bu adamlar da delirmiş, bu bulmacaları çıkarmışlar. Bu adamların bildiği gemi terimlerini benim diyen kaptanlar bilmiyordur. Yok geminin rüzgar alan yanı, yok geminin giriş-çıkış izni, efendime söyleyeyim altı düz gemi... Liste uzuyor gidiyor. Mutlaka her bulmacada var bu sorulardan bir kaçı. 

Bulamaca yazarları gemilerde çalışmak dışında hobi olarak botanik ile ilgileniyorlar olsa gerek. Fasulyenin tanelerinin adının Latincesi diye soru mu olur lan? Japon bitki düzenleme sanatı nedir? Nereden çıkıyor bunlar? Bir süs bitkisi olarak nane gördüm. Ciddiyim, hata yapmışımdır dedim, ertesi gün cevap anahtarına baktım, bildiğiniz naneydi cevap. Galiba nane Japon kardeşlerimizin çiçek düzenleme sanatında süs bitkisi. Yada halk dilinde nanenin başka bir anlamı falan var. Başka bir açıklama gelmiyor aklıma. Kokulu bitki de nane değil, lale. İkisini karıştırıyorlar galiba sık sık. Gündöndü, ayçiçeği dışında o bitkinin hala çözemediğim, "gün" ile başlayan bir adı daha var. Grup günebakan yazar geçerim. 

Bulmaca çözerken yanınız da periyodik cetvel bulunursa, başarı şansınız yükselir. Bu adamlarda kesin poster olarak periyodik cetvel kullanıyorlar. Çünkü sadece elementler ile iş yürütüyorlar. Bileşikleri, molekülleri falan hiç kullanmıyorlar. Bir de eskiden sadece simge sorarlardı, şimdi simge verip elementin adını da sormaya başladılar. Özellikle hürriyet "N" ile başlayan elementlere takmış vaziyette. Neon, neodim, nikel, neptünyum, niobyum vs... Ben bu kadar "n" ile başlayan element olduğunu bile bilmezdim. "N" olmazsa, "R" var. Radon, radyum falan. 

Birde ünlü meselesi var. Hiç mi birini tanımam be arkadaş? Ne biçim ünlü bunlar, nerelerde ünlüler? Ben niye hiç birini görmedim. Hayır Tv falan izleyen adamım ben. Pazar günleri yakalarsam magazin programlarını izlerim. Kaldı ki, bulmaca ekleri magazin eklerinin içinden çıkıyor, her gün o eki az biraz inceliyorum, arkadaşım hiç mi oradaki bir ünlü sorulmaz? Ya sen adamı kadını ünlü olarak sadece bulmacada soruyorsun, magazin ekine hiç almıyorsun. Ne biçim iş la bu? Bir de HT gazetesi ve Sabah gazetesi daha kültürlü görünmek için paso yazar ismi soruyor. Ya bırak kardeşim bu ayakları. Hangi gazete hikaye yarışması falan düzenliyor, roman ödülü dağıtıyor artık? Kültür falan derdiniz olsa böyle şeyler yaparsınız. Cumhuriyet ve Radikal dışında kitap eki olan gazete bile yok sanırsam. Her güne ayrı ek koy, ama yazarı, ressamı, heykel tıraşı sadece bulmacada sor. Aynı şey sinema için de geçerli. Kültür sanat sayfalarında sadece gişe filmleri reklamı oluyor, ama bulmacada sadece sanat filmlerini soruyorlar. Yok şu yönetmenin kült filmi, bu yönetmenin unutulmaz film karakteri. Birader, sen gazete sayfalarında kaç sütun ayırdın şimdiye kadar o filme, o karaktere? Bana bulmaca üzerinden kültür ayakları çekmeyin lan. (bu sorulara cevap yazamadığım çok belli olmamıştır umarım)

Boru sesi? Ti mi? Bu ney la? Ti diye öten boru mu olur. Boooo falan diye öter belki. Ayak sesi diyorlar, cevap "rap" çıkıyor. Sanki adamlar günlük hayatında marş marş yürüyorlar. En güzeli bacak sorusunun cevabının "ayak" çıkması. Dalga mı geçiyorsunuz la, hiç bacak ile ayak aynı şey olur mu? Götten eş anlam üretmenin bu kadarı olur yani. Kuzu sesi "me" diyorlar, ama o me değil "meeee" gibi bir şey olmalı. Siz hiç "me" diye kısa kesen, tek atan koyun falan gördünüz mü? Kurban bayramında kesilirken bile uzatıyor hayvanlar o -e'yi. Ayrıca tanrıtanımaza ateist denir lan. Ate ne? Her şeye -ist takısını koyuyorsunuz. Ateistlere nedir yani bu ayrımcılık arkadaş? 

Bir de Yurt gibi, Sözcü gibi, Aydınlık gibi gazetelerin bulmaca kısımları din içeriğinden geçilmiyor. İnsanlara "bizde din sahibiyiz arkadaş"gibi bir mesaj mı vermeye çalışıyorlardır nedir? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder