6 Ocak 2014 Pazartesi

Duygusal Erkek

Duygusallık erkeğe de kadına da doğuştan gelen bir şey. Ancak erkeklerin çoğu kadınların bazıları bu özelliklerini hayat karşısında kaybediyorlar.

Annemiz, kötü bir rol model olarak babamız, işimiz, ilkokul öğretmenimiz, ülkenin başbakanı, ABD başkanı, o, bu, şu, hüllooğğğ, falan derken bir şeyler sürekli erkeğin duygularını elinden alıyor. Direniş sahibi erkeklerimiz duygusal kalabiliyor.

En beteri bir kadın tarafından kalbi eline verilmek suretiyle duygularını kaybeden erkektir. Beterin beteri ise kalbini elinde hala tutmasına rağmen duygusal kalan erkektir. O kadar acı çeker ki o erkek, 80 yaşındaki babaannesi haline üzülür de şeker krizi geçirir. annesi tüm gün endişeli gözleriyle izler, o duygusal erkeğimizi. Arkadaşları ellerinden geldiğince etrafında fır dönmeye çalışır.

O duygusal acı içinde ya, ne kadar güçsüz ne kadar çaresiz görünüyor değil mi? Yanılıyorsunuz. Her şeye rağmen duygularını, en önemlisi içinde ki o aşkı koruyabilen bu erkek, dünyanın en güçlü erkeğidir. Maddi bedeni gözler önünde erirken, o manevi olarak daha da güçlenir. Yeter ki kaybetmesin bu duygusallığını, ben Allah derim, siz hayat deyin, başkası karma, bu erkek ödüllendirilecek ve kazanacak olandır.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder