30 Mayıs 2014 Cuma

Göz yaşları

Ellerini balkonun soğuk mermerlerine dayamış, kafasını eğmiş duruyor. Fonda acı bir şarkı tıngırdıyor. Kollarından, bacaklarından halatlar ile çekiştirilse, ancak bu kadar gergin olurdu vücudu. Kendini tutmasa, kolları bacakları zangır zangır titrerdi bu  gerginlik ile. 

Sokak kedilerini izliyor. Öyle ya diyor, hep onlar mı bizi gözetleyecek. Birbirlerine kur yapıyor kediler. Erkek kedi bir kaç kere doğru anı yakalıyor, dişisinin üzerine çıkıyor, ama enseden ısırmadığı için her seferinde dişi kedi kaçmayı başarıyor. Ama çok uzağa kaçmıyor, gene yakalanmak istiyor. Bu sefer erkek kedinin doğru olanı yapmasını, onu ensesinden ısırıp etkisiz hale getirmesini istiyor. Her kaçışında bir pençe atıyor. Erkek kedi de yapması gerekeni biliyor, ama yapmıyor işte. Sonunda dişi kedi erkeğe kafa göz dalıyor, erkek kaçmak zorunda kalıyor.

Bizim eleman balkondan, erkek kedi sokağın öbür tarafından dişi kediyi seyrediyorlar. Kendini yalayan, her bir tarafa çiftleşmeye hazırım kokusu yayan kediyi. Başka bir erkeğin ortaya çıkması uzun sürmüyor. Bu seferki tek hamlede enseden yakalıyor dişiyi.

"Sen seversin, dayın siker" diye bir ata sözü var. Atalar boş konuşmuyor.

"Sokaktaki kedilerden bile kendime pay biçer oldum" diyor kendi kendine. Zaten kendinden başka da konuşacak kimsesi yok bu saatte. Dolaptan iki bira alsam, diye geçiriyor içinden, gidip şu kedi ile içsek, sessizce anlaşsak. Sözler olmadan, susarak anlaşsak. Aynı dertten çektiğimizi bilsek. İkimizde biliyorduk ne yapmamız gerektiğini, ikimiz de yapamadık.

Yalnızlık böyledir, kediyle konuşmaya muhtaç eder insanı. Bir şair, sessizlik yalnızlığın türküsüdür demiş. Oysa yalnız olan, hiç de sessiz değildir. Anlatmaya çalışır yalnızlığını. Paylaşıp, eritmek ister, ama kimse anlamaz. İşte o zaman susar yalnızlar, ve bu bir türkü değil, ağıt olur.

Erkekler her zaman daha yalnızdır diye düşünüyor. Kadınların doğası daha koruyucu sanki, anne olmak gibi bir görevleri var onların, soyumuz devam etsin diye. Elinde sonunda anne olacağım diye düşünüyor, benden bir parça olacak diye düşünüyor. Dışarıda kendinden parça olan kimse, yalnız değildir. Erkek ise bundan yoksun işte. O yüzden ömür boyu daha yalnızdır erkek. Zaten hep tanrı olma merakındadır erkek, bu yalnızlık tanrısal sanki.

Saçmalıyor işte, ne yapsın, adam yalnız.

Şimdi balkondan atlasa ya. Bitse bu yalnızlık. Biter mi diye geçiyor içinden. Biteceğine garanti verseler düşünmez atlar. Hiçliğe gideceğini bilse, bir an beklemez de, bilmiyor işte, ölen ne olur, nereye gider. Giden geri gelmedi ki, anlatsın ne var, asıl ne yok.

Tüm vücudu hala kaskatı. Ellerine bakıyor, çok el tutmuştu o ellere. Hani neredeler şimdi? Kalbine dokunan bir el yok, bari elini tutan olsa. Yok ama. Tüm kadınlar ile defterleri kapattı. Sözler söylendi, hepsi tükendi. İstediği onlar değildi. O gerçek aşkı hissetmek istiyordu. Aklının yerinden çıkmasını, var olmanın tüm ağırlığının bir anda yok olmasını. Bir mucize istiyordu aslında. Rüyalarının kadınını istiyordu. Yıllar önce görmüştü onu bir gece düşünde. Düşlerin en güzeliydi. Kalabalık bir anda etrafını sarmıştı, onu omuzlarına aldılar. Önce korktu, nereye götürüldüğü hakkında hiç bir fikri yoktu. Bir markete daldı kalabalık, o da omuzlarda kalabalıkla beraber daldı markete.  Tüm reyonlarda kadınlar vardı. Kendilerini satmaya çalışan renkli ambalajlı cikletler gibiydiler. Ambalaja aldanıp çiğnese, kağıt parçası gibi ağzında dağılacak, kanser edici sakızlar. Kalabalık durmadı, her reyonu hızla geçtiler. Bizim oğlan bir kaç kadını beğendi, omuzlardan inmek istedi, ama bırakmadılar onu. Zaman yok, diye mırıldandılar. Marketin karanlık deposuna götürdüler onu. Az önceki renkli reyonlardan sonra ürkütücü gelen depoları aştılar. Sonunda yukarıdan tek bir spot ışığı ile aydınlatılmış bir kadının yanına bıraktılar onu. Kafasını öne eğmiş kadının yüzü gölgeler içindeydi. Kıvırcık saçları, sarıdan kızıla dönüyordu uçlarına doğru. Üzerinde sade, beyaz, tek parça etekli bir elbise vardı. Tombul kolları ve bacakları bir bebeği andırıyordu. Tombul olmak başka kimseye bu kadar yakışmazdı. O şok içinde bu genç kadına bakarken tüm kalabalığın dağıldığını fark etmedi bile. Zaten dünyanın tüm insanları orada olsalar, hatta mahşer günü, mahşer yerinde olsalar, sadece onu görebilirdi. Onu gördükten bir an sonra, başka kimseyi görmek istemediğini anladı. Seslendi ona, cevap alamadı. Bir adım yaklaştı, sonra bir adım daha... Her adımda cesareti arttı. Bir daha seslenmedi ona. Sonunda en yakınına geldi, eliyle eğik başının çenesine dokundu. Eli alev aldı sanki. Tek bir temas ile tüm vücudu titredi. Çekmedi elini, hafif hafif başını kaldırdı onun. Tarifsiz bir sima, tarifsiz bir gülümseme... Tek kelime etmedi, istese de edemezdi belki. Anlaştılar, anlaşamadılar, hiç fark etmez. Bu sessizlik ile, sadece ona bakarak sonsuzlukları aşabilirdi. O da isterse, tüm sonsuzlukları aşarlardı.

O rüyanın etkisinden asla çıkamadı. Ne uyandığı sabah, ne de yıllar sonra, balkonda tek başına durduğu bu gecede. Hayalleri, mucizeleri istiyordu. Erkek kedi ile bira içmek, rüyasındaki kadınla susmak istiyordu. Dokunamayacağı kadar uzak olanları düşlüyordu. Kim olduğunu, ne olduğunu bilemediği bir kadını arıyordu, tanıdığı tüm kadınlarda. Bir şeyin ne olmadığını anlamak, ne olduğunu anlamaktan her zaman daha kolaydır. Ulaşılmazı aradığını da bal gibi biliyordu. Kim ne derse desin, daha azı ile yetinmeye de hiç niyeti yoktu. Ya hep, ya hiç dedi. Bugün olmazsa, yarın. Bu alemde değilse, belki bir sonrakinde

Sonra;

Balkondan aşağıya bin kilodan ağır bir şey düştü toprak biraz ıslandı, biraz tuzlandı. 

1 yorum:

  1. Kocam 12 yıllık evlilikten sonra başka bir kadınla birlikte olmam için beni terk etti, bir iş gezisine gitti ve ailesiyle birlikte olmak için tekrar eve dönmek istemiyor, Dr Ajayi'ye rastladığımda yardım arıyorum Güçlü bir büyü tekeri . Ona durumumu anlattım ve kocamın diğer kadın tarafından büyülendiği ve bu yüzden evi unuttuğu ortaya çıktı, Dr Ajayi bir büyü yaptı ve kocam esaretten kurtuldu ve eve döndüğü için mutluyum 3 yıllık ayrılıktan sonra, herhangi bir yardıma ihtiyacınız olursa, whatsapp / Viber: +2347084887094 veya E-posta: drajayi1990@gmail.com üzerinden Dr Ajayi ile iletişime geçmekten çekinmeyin.

    YanıtlaSil