Liseye gidiyordum. Yazlıktayız. Kuzenim saçları ile falan uğraşırken (tek tek dikerdi, saçları, arkalarını da bana diktirirdi) evde bulduğum gazeteyi okumaya başladım. Hangi gazete olduğunu hatırlamıyorum, okuduğum köşe yazarı kimdi hatırlamıyorum. Hatırladığım şey, yazıdan bir bok anlayamadığım. Öyle kör cahil lise öğrencisi de değildim ki, anlamamak benim hatam olsun.
Dil hakkında ilk öğretilen şey "dil yaşayan bir canlı gibidir" olur. Genelde dil bilgisi kitapları bu önerme ve ispatı ile başlar. (okuduk biliyoruz, uygulayamıyoruz :)) Bazı arkadaşlar bu olayı hiç anlamamış, hiç bir yerde karşılığı olmayan saçma sapan bir dil kullanıyorlar. Anlaşılmak için değil, anlaşılmamak için yazıyorlar, konuşuyorlar. Bence anlatacak bir şeyi yok, ondan böyle yapıyorlar. Dertleri anlatmak değil, "ben biliyorum işte ama siz anlamıyorsunuz" demek.
Gerçekten derdi olan ve bunu anlatmak isteyen filozofların pek çoğu halkın kullandığı dil ile anlatıyorlar dertlerini. Mesela Hawking okursanız adamın çok sade bir dil kullandığını, fizik terimlerini anlaşılır örnekler vererek açıkladığını görürsünüz.(Bazı sempozyumlarda olayın profesyonellerine yaptığı açıklamalar farklı tabii) Ya da ne bileyim, İnalcık hocanın bir kitabını okursanız Osmanlıyı "aptala anlatır gibi" tane tane anlattığını görürsünüz. Olaması gereken de bu zaten. Sadece ufak bir azınlığın anlayacağı bir dil kullanarak dert anlatılmaz. Sade anlatım belki daha zor olur, daha çok kelime kullanmak gerekir ama kesinlikle daha geçerli olur. Sokakta birine "Kovanensky'nin 'yokluk çeken bireyin toplumsal bıdıdıya baş kaldırı' kuramına rasyonel bir gözlem yapıldığı zamanda anlaşılacağı gibi..." diye söze başla da güzel bir dayak ye. Ama Bunu gazetedeki köşe yazında, internetteki sözlüklerde yada bloğunda yapmanda tehlike yok. Hem böyle sözcükler kullanarak "çok biliyorum yeaa" kafası yaşamak da bedava. Sonra cmylmz gösterisine falan "çok avam" demek de ikramiye gibi.
En sevdiğim şeylerden biri de bu adamların halkçı takılıp sonra avamlığı (aslında halk demek ama bizde nedense "halkın aşağı tabakası" olarak kullanılıyor.) aşağılaması. Lan olm ne perhiz ne lahana turşusu bu? Cumhuriyet devrimlerine "tepeden inmeci" falan derler, kendilerini Kaf Dağı'nın zirvesinden biraz yukarıda görüp aşağıdakilere acırlar.
Bu adamlar/kadınlar ayrıca ideolog falan da olurlar kendi kendilerine. Hiç bir fikir kendisine ait değil, orada burada okumuş, hatta sadece tek yönlü okumuş, gene de sanki bir şey yaratmış gibi takılıyor. Ne anlatıldığını da tam anlamamış olacaklar ki, çoğu kavramı dile çevirmekten bile acizler. Çevirebilecek olan da çevirmiyor gerçi. Hiç norm demekle, kural demek aynı olur mu? Kural kelimesini karşıdaki direnmeden anlar, norm dersen "bu nedi acep?" diye bir durur. Hah işte o durduğu yerde kalan kişi "ben anlamadığıma göre bu kişi alim, anlamadığımız belli olmasın da utanmayalım" falan diye düşünüyor. Bak bunu deneyin, toplumsal norm diyen birinden "neymiş abi o kurallar yaa, saysana bir kaç tane" deyin yemin ederim Recep İvedik filmindeki balık sayacak kaptan gibi apışır. Ne dediğini farkında değil çünkü pek çoğu, ezbere konuşuyor. Kral çıplak denmemediği içinde atıp tutuyor.
Bilmediğim bir konuda konuşurken istemsizce ben de yapıyorum bunu. Garip garip kelimelerle durumu karıştırıp yırtma çabası içine giriyorum. Sıkışınca herkes yapar zaten bunu. Olay bunu bir konuşma yada yazma tarzına dönüştürmemek. Yoksa kendin bile cehaletinin farkına varmazsın, ROK gibi ya da karısı gibi bir şey olursun. Akil adam falan bile yaparlar seni bu ülkede, bir bok oldum sanırsın ama kafanı çevirdiğinde yanında Türk müziğinin en büyük yavşağını görürsün. Zaten seni oralara çağıran da tarihin en saçma adamlarından biridir. Gene de anlamazsın cehaletini, kuramdı, bağlamdı yazar çizersin. Sonra halk beni anlamadı diye ağlanırsın. Cidden çok salak adamsın.
Hadi bunlar kazara bir yerlere geliyorlar da, bu işi sözlüklerde yapan adamın beklentisi ne arkadaş? Yada blog mikro blogda falan. İşte o da bu işin 31'i olsa gerek. Ah dur, mastürbasyon diyelim de avam olmayalım. Adam ya da kadın ufacık bir çevreye de olsa "ben bilirim" imajı çiziyor. Belki de keşfedilmeyi bekleyen bir akil olduğunu düşünüyor. Her tarafından tutarsızlık akıyor ama pek oralı değil. Kendisi ile paralel düşünen bir kaç kişi alkış tutunca aklı uçuyor garibanın.
Ve bu insanlarda aşılmaz bir aşağılık kompleksi vardır. Hiç bir şeyden anlamadıkları için her şeyi çok "büyük" görüyorlar. Biz yapamayız, bu milletten hiç bir şey olmaz, kahrolsun bu ülke, siktir olup gitmek gerek buralardan. Üstün ya, gitmesi gerek o buralara layık değil amk. Bu söz bile ne acınası olduğunun kanıtı gibi lan. Neden gideceksin? Gitmek demek kaçmak demek. Kal, sonuna kadar yozlaşma ile, cehalet ile, şerefsizlik ile savaş. Bunu övgü almak için değil, doğru olan bu olduğu için yap. Hatta bunu yapıyorsun diye seni zindana atsınlar, zincire vursunlar. Gene de haline ağlama, uğruna savaştığın değerler (gerçi bu tiplerden bir değere inanmak da beklenmez ya) için hala ne yapabilirsin onu düşün. Yapamaz ama işte böyle şeyler. Sorsan çok mücadele etti çok uğraştı. Hapse mi düştü? Yok. Çok büyük paralar mı kaybetti? Greve destek verdi diye işten mi atıldı? Yok. Ne oldu? "Ağğbiiiii adama anlatıyorum, adam cevap olarak hödö hödö diyor, olabilir mi yaaa böyle bir şey? Gerçekten çok yoruldum siktirip gideceğim bu ülkeden." Valla kalabalık yapma kabul eden varsa seni, hemen git oraya.
Geçenlerde bir adamcağız intihar etti hani. Not yazmak yerine video çekip bunu da paylaşınca tüm ülke adamın öldüğünü duyduk. İşte bu olayla ilgili bir yazı kaleme almış bir eleman. Basit bir intihar olayında yeni ortaya çıkan orta sınıf ve bunalımı temalı bir yazı yazmış ki, aboooovvv? Bu olay üzerinden sermaye toplumunu, değersizleşmeyi falan kötüleyecek ama bir dil var ki sorma. Şunun da dediği gibi, bunun bu kuramında sapladığı gibi zat zut... Ya siktir git biz onları okuyalım. Bağlamlar, sorunsallar havada uçuşuyor tabii. Bir de ne alaka yani? İlk defa mı biri intihar ediyor? İlk defa mı intihar notu bırakılıyor? E bunu facesinde paylaştı diye bu kadar büyük mü bir fark var? (en fazla "adam bak la ölürken bile şekil peşinde falan dersin de, yok orta sınıf yok o yok bu)
Bu tipler bir de her şeyden anlarlar. Futbol onlardan sorulur, çizgi roman öyle, siyaset zaten yani, şarap "offf benden iyi bilen olmaz", rakı balık konusunda olayın piri zaten. Bir reklam vardı ya, her şeyi bilen hiç bir şey bilmez temalı, aynı o iş. Ben de bir kaç yıla kadar böyleydim mesala. Her boku az biraz bilirdim, bunu da göstermek isterdim. Lan ne gıcık iş bu? Tamamen bildiğini satma sevdasıyla hareket ederdim. Ama hiç bir şey bilmiyorsam da zorlamazdım. İşte bir sınırdan sonra onu da yapıyor bunlar. Sadece bilmek ile kalmıyorlar, olaya tamamen hakimler. Çok hakimler. Mümkün mü lan bu?
Sinirim kalktı amk. Biri sizinle konuşurken çok fazla garip kelime kullanıyorsa, ne bileyim bu olayı nasıl okuyorsun? falan diye sorarsa uzak durun. Yada durmayın, ha! he! falan diye kafa bulun. Hak ediyorlar. Çok ciddiye almayın, zamanınız değerliyse kalkın gidin. Fakat biri size "Nato, ülkelerdeki muhalefeti ezmek için kurulmuş bir örgüttür" benzeri bir cümle söylerse ağzına benim için bir tane vurun. Çok uyuz oluyorum bu lafa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder