3 Eylül 2018 Pazartesi

Perişan Olmak Sadece Bir Adım Uzaklıkta

Bilmiyorum, bekli de hep böyle biriydim. Darbelere dayanıksız, zayıf yaratılışı ama narin olamayacak kadar da yontulmamış. Her kötü özelliğin bir iyi tarafı vardır. Yin yang misali... Galiba benim hariç olmayı başardığım bir durum.

Anlatsam dersiniz ki, dünyada yaşayan insanların çok çok fazlasından iyi durumdasın. Ben de kabul ederim. Evet, şikayetçi olamayacağım kadar imtiyazlı bir hayatım oldu. Olmakta. Gel gör ki şu anda içinde bulunduğum ruh halinde, bunun insan ömrü kadar bile değeri yok.

İyimser olabilmek bilgiyle ters orantılı çalışıyor. En kötü günümüz böyle olsun derken aslında hepimiz gelecek günlerle göre en iyi günümüzde olduğumuzu biliyoruz. Bu bana özel bir görü ya da karamsarlık değil. Şu an yaşadığım bu bilincin ötesinde bir sıkıntı. Kendimi o kadar uzun bir süre iyimserlik uyuşturucusuna maruz bıraktım ki, gerçekle yüzleşmek kaldıramayacağım bir darbe haline geldi. Kara delik gibi her şeyi içine çekiyor. Yaşama sevinci veren ne varsa, tersten işliyor.

O güzelim yeşil gözler bana bakıyor. En sinirli anında bile sevgisini gizleyemeden... Bir erkek, bir insan bundan fazlasını hak etmiş olamaz. Buna sahipken halinden şikayet etmek şımarıklıktan zilyon adım ötesi... Malesef değerini bilemiyorum. Daha doğrusu görüp bildiğimi, hissediyorum. Çünkü bilmek, yaşamak ayrı şey, hissetmek çok ayrı şey.

Başka bir gerçeği biliyorum. Karadelik olan umutsuzluğun geri kalan tüm gerçeklikleri bloke ettiği haliyle, her şifanın zehir olduğu gerçeği... Her sevginin gebe nefrete olduğu gerçeği... Kişisel deneyimlerimle, sevdiğim her şeyin beni en az bir kere perişan ettiği gerçeği...

Bildiğim kuyu bu, daha önce içindeydim. Şimdi hayali bırakmıyor peşimi. Morgul bıçağı yarası gibi, hatırası zihnimden uzakta değil. Her tökezleme, büyük düşüşün hatıralarını canlandırıyor. Belki de kendi kendimi o kuyuya hapsetmek istiyorum. Ne bileyim işte, canım acıdığında, gerçekten acıdığında, siperlerim düşüyor, çıplak kalıyorum. Tek gerçek, acının kendisi, tek bildiğim başarısızlığım.

Durun, benim şikayet etmeye hakkım yok. Standartların üstünde yaşadım, yaşıyorum. Geri kalan tüm isteklerim şımarıklığım, gelip geçici heveslerim. Ben bir hevesim, ötesi değilim. Yavaş yavaş sönmeli ve herkes gibi şükretmeliyim.

Güle güle ben, hoş geldin yarının mutluluğu.. Çok yakın değilsin ama yolum sana çıkacak işte.

Ötesi perişanlık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder