Benim ağabeyim et yemez. Yani aslında tam yemez değil, daha çok haşlanmış et ve kızartma yemez. Yemez de değil yaa, yemezdi. Çocukken yemezdi. Neyse işte, ben çocukken bu yemiyordu bir ara et, tam bilemedim şimdi, yalan olmasın. Bir kaç kere buna vejeteryan dendiğini duydum. (vejeteryen de demiş olabilirler, hangisi doğru emin olmadım)

Vegan kelimesini ilk duyduğum da vejeteryanın kısaltması sanmıştım. Olmadığını delinin birinin yaptığı eylem ile öğrendim.
Dünyaca ünlü bir balet bizim Harbiye Açık Hava'da gösteriye gelmiş, bu kardeşiniz de orada görevli. (Organizatör firmaya eleman sağlayan taşeron firmanın kölesi, saatim 3 lira falan,) Bir kadın geldi. Pardon, önce burnuma kadının kokusu geldi. Yıllardır yıkanmıyor olsa gerek. Bileti yok ama içeri girmek istiyor. Israrla isteyince biz köleler yetkili bir abi çağırdık. Yetkili abi de gayet makul bir şekilde deliyi kovalamaya çalıştı. Basın girişinin önünde olmasaydık ne kadar makul olurdu bilmiyorum da, deli dediğin zaten makul olamayanın ta kendisi. Kadın çığlık çığlığa bu dünya starını izlemeyi hak ettiğini, bu gösterinin para ile satılamayacağını, izlemek için buna layık olmak gerektiğini çığırmaya başladı.
Can kulağı ile kadını dinlemeye başladım. Bir süredir bu taşeron firmanın kölesiyim ve daha iki gün önce hayatımda ilk defa "sendika" kelimesini cümle içinde kullanmışım. Basından bir kaç kişi de benim kadar ilgili, onları da seziyorum. Lakin kadın nasıl yaptı anlamadım, konuyu bir anda Kurban Bayramı'na getirdi. Bu katliamı durduracaklarını, müslümanların kana susamış caniler olduğunu haykırmaya başladı. (yok bahsi geçen deli Leman Sam değil)
Gördüğüm ilk vegan zırdeli olduğu için hepsinin deli olabileceğini düşünmedim. Hala saf saf vejeteryan gibi bir şey sanıyorum. Sonra sonra bu arkadaşların sadece et değil, hiç bir hayvansal gıdayı tüketmediklerini öğrenince çok güldüm knedilerine. Yahu insan dediğin et yiyen bir hayvan. Kızmayın ama biz hayvanız arkadaş. Ayrıca et de yeriz. Ya bu nasıl bir kendini üstün görmedir ki, doğanın seni evrilttiği yola ters dönmeye çalışıyorsun. Egona sıçayım.
Hadi sadece kendi yemese eyvallah, deli der geçerim. Kimse yemesin istiyorlar. Daha önce de dedim, ben hayatta kalmak için yemek yemiyorum, yemek yiyebilmek için hayatta kalıyorum. Sen ne hakla benim önümden iskenderi çekmeye çalışıyorsun. Ne biçim bir zorbasın arkadaş sen? Mussolini bu arkadaşlara şapka çıkartır, faşizmin adını ben koydum ruhunu siz tamamladınız der. Zaten veganlığın siyasi bir eğilim olduğu söylenmeye başladı. Allah vere de aralarından zeki bir deli çıkıp dünya tarihine geçmese.
Ya gidip Serengeti'deki aslanlara da anlatsana sen bu derdini de bir güzel yesinler seni. (Leman Sam safariye çıkmış mıdır acaba?)
Ya saçmalamaları arasında haklı olabilecekleri tek konu kaynıyor ona üzülüyorum. Hayvan ÜRETİM tesislerinin durumu. Gün yüzü görmeden 7 günde ete gelen kuzular, bir günü 7 gün olarak geçiren tavuklar, Arnorld'tan daha hormonlu civcivler falan. Bu deli enerjiyi bu konuya yönlendirseler de bir işe yarasalar. Gerçi bu konu hem sağlık ile hem ekonomi ile hem de üretim ile ilgili çok karmaşık bir durum, hayvansal gıda yemeyen birileri bu konuda sağlıklı bir çözümlemeye ulaşamaz bence.
Gezegendeki en baskın yırtıcıya, dur diğerlerini yeme demek, işte gerçek vahşet budur.